12 Temmuz 2016 Salı

Barış Manço ve Cem Karaca'dan Hamburgere Yazılmış Birer Şarkı ve Dünya Hali

Barış Manço'nun 1985'de yayınladığı 24 Ayar albümünde Lahburger adlı bir şarkısı vardı. Cem Karaca ise 1992'de Cahit Berkay ve Uğur Dikmen'le birlikte yaptığı Nerede Kalmıştık albümünde Niyazi Köfteler isimli bir şarkıya yer verdi.  Bu iki şarkı bize hem dönemin gündeminden haber veriyor, hem de iki sanatçının dünyaya bakış açılarındaki farklılığı gösteriyor.

Barış Manço diyor ki:

Evvel zaman içinde kalbur saman içinde
Kaf dağının ardında uzak bir ülkede
Kozu paylaşmak için iki düşman kabile
Seçtiler iki civan sürdüler beni dare
Biri aslan yürekli mağrur kartal misali
Biri ürkek bakışlı anka kuşu sanki
Çektiler silahları çünkü ilahlar kurban ister
Töreler aşk dinlemez yalnız emreder

Hamburger gençliğin sevgilisi
Hamburger sevdanın yanık sesi
Hamburger çift kaşarlı bir rüya
Hamburger olmaz güzelin böylesi
Biraz soğan biraz ketçap
Salata malata hardal ketçap
Hamburger bu aşk fizik ötesi
Hamburger çıtır çıtır patates ile
Hamburger dilinmiş turşu ile
Hamburger batıya açılan pencere
Hamburger pencereden uçtu tencere
Biraz soğan biraz ketçap
Salata malata hardal ketçap

Lahmacun lahmacun 
Dünyayı dolaş benzeri yoktur edalı işveli lahmacun
Sen sofranı kur yemeyen toktur şifalı cilveli lahmacun
Mis gibi tereyağlı envai bahar biberli sumaklı lahmacun
Beş dakika pişir tam orta karar ceylan bakışlı lahmacun

Hamburger yaşlı genç ayırt etmez
Hamburger esmer sarışın fark etmez
Hamburger güleryüzlü herkese
Hamburger o da güler naz etmez
Biraz soğan biraz ketçap
Salata malata hardal ketçap

Lahmacun lahmacun 
Dürüp dürüp sar kenarını tutma nazik salçalı lahmacun
Kuzu kulağıyla rokayı unutma limonlu ekşili lahmacun
Yandım dedikçe buz gibi ayran şalgam suyu lahmacun
Bin derde deva maydonuzuylan hamuru nakışlı lahmacun

Hamburger batıya açılan pencere
Hamburger pencereden uçtu tencere
Lahmacun lahmacun
Kıyması bolca soğanı da onca neşelendikçe kahroldukça
Hamburger bu aşk fizik ötesi
Salçalı koruklu biberli olsa sona kalan donup saçını da yolsa
Aslan yürekli burger ceylan bakışlı lahmacun
Çelik bilekli burger hamur nakışlı lahmacun
Gözümün nuru burger ciğer parem ne der
Lahburger lahburger
Lahburger lahburger

Bu öykü böyle gider başı sonu bilinmez
Bilinen şeyler ise her zaman söylenmez
Rakı da bir ayran da bir içmesini bilene
Şap da bir şeker de bir tokum diyene
Şal da bir çuha da bir giymesini bilene
Güzel de bir çirkin de bir sevdim diyene
Her yeni doğan bebek yeni bir dünya demek
Aç gözünü hoş geldin lahburger bebek
Onlar erdi murada kerevet bize kaldı
Bu yarışta bayrağı lahburger aldı
Aç gözünü hoş geldin lahburger bebek
Onlar erdi murada kerevet bize kaldı

Bu yarışta bayrağı lahburger aldı





Cem Karaca ise şöyle diyor:


üzgünüm dediği
I am sorry
duck donald'ın hamburg işi köftesi
oh yeah
pazar payı
bundan sonra
"if you eat" yersen yani
fifty fifty okey mi

inegöl işi 
ve sultanahmet
ve rumeli yani yerli malı köfteler
vah vah
işler kesat, örgütlenmeli
yola düşüp ankaralara gitmeli
eyvah
ekonomi liberal
hay allah

hamburger go home
yaşasın köfteler
bütün köftecileri türkiye'nin
birleşin, ya allah

hamburger go home
yaşasın köfteler
bütün köftecileri türkiye'nin 
birleşin, ya allah
iyi olur inşallah

netice hatice
köfteler niyazi
yani ne şehit ne de gazi
vah

netice hatice
köfteler niyazi
yani ne şehit ne de gazi
vah
yani ne şehit ne de gazi
burger oldu köfteler
maşallah





Kısacası Barış Manço diyor ki, hamburger geldi diye dünyayı kendimize dar etmemize gerek yok, lahmacunlar ölmez, kola geldi diye ayran ölmez. Hamburgeri yapan da bi insan sonuçta, önemli olan insan olmak. Piyasanın serbestleşmesinden korkmayın, dünyaya açık olun, bakın ben gezip duruyorum, kötü olsa gezer miyim?... Sene 1985, serbest piyasa önemli, özgürlük, dünyayla barış, kardeşlik önemli... İdeolojiler yerini eğlenmeye, anı yaşamaya, kendini bulmaya bırakmış.

Cem Karaca ise, daha az sözle, özet geçmesi daha zor olan şeyler söylüyor. Kendiyle bile dalga geçiyor "Türkiye'nin bütün köftecileri birleşin" diyerek. Sadece kendi çıkarını düşündüğü için hamburgere karşı mücadele etmek isteyen köfteciyle, hamburger isyanını devrime çevirmeye çalışan solcularla dalga geçiyor. Sonra köftenin hamburgere girmesiyle işsiz kalmaktan kurtulan köftecinin tekrar inşallahlara, hayırlısı olsunlara dönmesine, saman alevi gibi parlayıp sönen, çıkarlarımıza dayanan, bütünü düşünmeyen solculuğumuza inceden inceden giydiriyor.

Cem Karaca'nın biyografisini okumasak bile, şarkıları sebebiyle, tahmin edebiliyoruz gündeme bakışını. Fakat Barış Manço benim için muamma. Tabi ki çocukken çok severdim, şarkılarını da severim hala. Müsaadenizle Çocuklar'ı dinlerken gözlerim dolar, cenazesini televizyondan izleyip saatlerce ağlamıştım vs. Fakat büyüdükçe ve 90ların nasıl yıllar olduğunu anladıkça o sıralarda ne yaptığını sorgular oldum. Tüm ülkeye sözünü dinleten bu adam o yıllarda hiç mi siyasi görüşünü belli etmedi? Neden bilmiyoruz? Tam olarak ne düşünüyordu? Küçüklere sevgi, büyüklere saygı, iyi insan olmak gibi evrensel değerler dışında gündemi eleştiren bi sözü olmadı mı?

Lahburger şarkısıyla birlikte ufak bi araştırma yaparken bir röportajına rastladım, Mançoloji hazırlığındayken yapılmış, 99'da. (şurda) "Türkiye, Türk halkı, var olduğu günden bu yana hayatının en kavgalı, en gürültülü patırtılı, en uzlaşmaz günlerini yaşıyor. Ben bu ortamda bir daha albüm yapmayı düşünmüyorum." diyor. Bi rahatsızlığı var belli ki. Şimdiye kadar duyduklaırm arasında 90lar gündemine dair en politik sözü bu.

Türkiye 90larını anlamak için hayatını incelememiz gereken insanlardan biri bence Barış Manço. 70lerden itibaren başlamış albüm çıkarmaya. O'ndaki değişimi anlamak demek, Türkiye'deki popüler kültürün değişimini anlamak demek olabilir.


Güncelleme: 

Şimdiye kadar öğrendiğim kadarıyla, Barış Manço bi ara DYP'den aday olmuş, sonra adaylıktan çekilmiş. Onun dışında da apolitik takılmayı tercih etmiş. Oğlu da babasının apolitik görünmeyi tercih edişinden bahsetmiş bi ara. Fakat Fetullah Gülen'le samimi, Gülen'in Türk okullarından övgüyle bahsediyor. Plastip Show'a katılmış bir de, videosu şurada. Meclistekilerin durmadan kavga edişinden şikayet ediyor. Kısacası sağcı/solcu değil, ortada kalmayı tercih etmiş. Benim merak ettiğim zaten neci olduğu değildi, 90ların gündemi hakkında bi şeyler söylemek isteyen sağı solu kafaya takmadan konuşabilirdi. Şimdiye kadarki bilgimle "meclistekiler kavgadan başka bi şey yapmıyor" ve "Türkiye en uzlaşmaz günlerini yaşıyor" dışında daha belirgin bi laf etmemiş.

Sadece sanatını icra etmeyi, gündem hakkında yorum yapmamayı tercih edebilir insan. Sadece şarkılarında konuşur, röportajları bile nadiren kabul eder vs... Fakat televizyonda çok fazla görünen, her kesim tarafından sevilen, babacan bi tavırla önerilerde bulunan, topluma örnek olduğunun farkında olan bi insanın apolitik takılması tuhaf geliyor bana.  Böyle bir insanın sessizliği de bi sestir. Kısacası Barış Manço'nun apolitik görünmesi toplumu nasıl etkiledi, çok merak ediyorum gerçekten.