26 Şubat 2016 Cuma

Bulutsuzluk Özlemi-2

Bu güzel müziğin güzel insanları, vikipedi'ye göre 84'te, grubun facebook sayfasına göre 86'da kurulmuş. Daha ben doğmamışım. Okuduklarımdan anladığıma göre, 84'te grup üyeleri biraraya gelmiş, orada burada veya kendi aralarında çalmaya başlamışlar ama 86'da ilk albümlerini çıkarmışlar. Grup üyeleri sürekli değişse de başından beri var olan tek kişi Nejat Yavaşoğulları. Sina Koloğlu da albümlerin çoğunda yer almış. 86'dan bu yana düşünsek, 30 yıllık grup! Ve grup tanımlanırken durmadan yinelenen cümleyi ben de demesem olmaz: "Şarkı sözlerinde sosyolojik, psikolojik, ekonomik ve politik konuları" işliyorlar. Aşk filan da olmazsa olmaz tabi.

Şu anki grup:

Facebook sayfasından
Nejat Yavaşoğulları: Vokal/Elektro Gitar
Sina Koloğlu: Klavye/Piyano
Akın Eldes: Bas Gitar
Deniz Demiröz: Elektro Gitar
Gencay Kıymaz: Davul





Nejat Yavaşoğulları

Grubun facebook sayfasından
Eski fotoğraflarına bakınca, insanların 80lerde bile çirkin giyinmek zorunda olmadıklarının göstergesi kendisi. Güzellik anlayışı kişiye göre değişir evet fakat 90lar komik giysilerle anılır ya, bence bunun kaynağı o pis 80ler. Vatkalı kazaklar, uzun pileli etekler o zamanlarda bi gelmiş, ademoğluyla havva kızı 90larda toparlayamamış tabi durumu. Fakat Nejat Bey öyle mi? Rock'ın Pop'tan farkı bu tabi, modaya uygun giyinmeme özgürlüğü var rockçların.

Bitmeyen fikirlerimi bir kenara bırakıyorum tamam. 1975'te Eurovizyon Türkiye finaline katılmış Nejat-Reha ikilisi, kaybetmişler: Caniko isimli şarkıyla. İnsan şaşırıyor tabi. Tiyatro müzikleri yapmış sonra. Ferhan Şensoy'un Şahları da Vururlar oyununda Mazhar Alanson müzik yapıyormuş, ayrılıp MFÖ'yü kurunca, Nejat Yavaşoğulları ve Derya Yener girmiş ekibe ve bu oyunda yaptıkları müziklerle 80'lerde Altın Portakal Tiyatro Müziği ödülünü kazanmışlar. Derya Yener'i geçen yıl kaybetmişiz. Kurduğu internet sitesini ve Master Gitar Metodu kitabını şuradan inceleyebilirsiniz. 


Çok sevdiğim iki ismi, Ferhan Şensoy'la Nejat Yavaşoğulları'nı aynı cümlede anmak bi tuhaf mutlu ediyor beni. İkisinin yeri çok ayrı tabi fakat bendeki yerleri yanyanaydı zaten, şimdi taşlar yerine oturdu. Şahları da Vururlar'da MFÖ'nün sözlerini sonradan "Ele Güne Karşı"ya çevirdiği "Döndü Pervaneler" şarkısını ve hikayelerini de Ferhan Şensoy'un ne zaman duysam tanırım dediğim unutulmaz sesiyle birlikte şurada dinliyebilirsiniz. 

Nejat Yavaşoğulları ilk grubunu bir konser vesilesiyle kurmuş. Bir yerde çıkıp çalmak için teklif almış. Sina Koloğlu o zamanlar da arkadaşıymış, gel demiş beraber çalalım. Sonra diğer üyeler eklenmiş gruba yavaş yavaş. O zamanlar Rock müziğin Türkçe sözlerle yapılması tuhaf karşılanıyormuş. "Türkçe rock olmaz, olacaksa Cem Karaca usulü Anadolu Rock olur", deniyormuş. İnatla Nejat Yavaşoğulları'nın yazdığı sözleri kullanmışlar. Şimdi bize çok normal gelen Türkçe Rock'ın ilk günlerine bu grubun katkısı büyük yani. Bulutsuzluk Özlemi bilinen şarkıları olduğu için konser afişlerine hep bu şarkının adı yazılmış. Artık gruba bir isim koyalım deyip "Mor"da karar kılmışlar ve ilk afişi İTÜ'deki bir konser için bastırmışlar. Tanınmak için Mor'un altına ufak puntoyla "Bulutsuzluk Özlemi" yazmayı da ihmal etmemişler. Fakat Bulutzsuzluk Özlemi öyle bi sindirilmiş ki dinleyici tarafından, itiraz etmiş İTÜlüler Mor'a, bizimkiler de mecbur Bulutsuzluk Özlemi ile devam etmişler yollarına. Bunları hep Irmak Zileli'nin röportajından öğrendim. Şuradan hepsini okuyabilirsiniz.

Mimarlık mezunu olan Nejat Bey, bu altın bileziği de takmaya devam etmiş. Nejat Yavaşoğulları Mimarlık Ofisi'ne şuradan ulaşabilirsiniz. Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Bölümü'nde yarı zamanlı proje dersleri de vermiş.


Sina Koloğlu: 

Grubun facebook sayfasından
Konserlerde en enerjik olan üye olarak kalmış aklımda, İTÜ'nün alternatif şenliğine özel miydi bilmiyorum ama aklımda en çok O kalmış. Tişörtleri komikli adam. Seviyoruz. Grup üyesi olmasının dışında, 1991'den beri Milliyet'te Reyting Canavarı köşesinin yazarı. Çocukluğundan beri piyano çalıyor.

Galatasaray Lisesi mezunlarından. 70lerde lisedeymiş. Lisede de müzik odasından çıkmazmış. Bir grubu varmış, devrimci oldukları için o zamanlar rock çalmayız, diyorlarmış.Şimdi gülerek anlatıyor bunu. "Silahlı mücadeleye girmeden nasıl devrim yaparız" tartışmaları dönüyormuş. Felsefe dersleri çok hareketli geçiyormuş. Çok yaramaz bir öğrenci değilmiş, gayet sakinmiş ama arkadaşları çeşit çeşit olduğu için çok renkli geçmiş lise hayatı. Sabıkalı, evli arkadaşları varmış. Lisenin konumu gereği günleri hayatın içinde geçiyormuş. Şimdi çocuklar ahlaksız olur, diye geçmeleri yasaklanan caddelerde rahat rahat gezmişler. Bu tür özgürlüklerin insanın zihnini açtığını, özgürleştirdiğini düşünüyor. Lisede tiyatroda da oynamış.

Babası Derya Koloğlu da GS Lisesi mezunu, spor muhabiri, gazeteciymiş. 70li yıllarda Akşam Gazetesi'nin yazı işleri müdürü olduğu sıralarda Çetin Altan'la birlikte hapse girmiş çıkmış.

Dedesi ise çok ilginç, Libya Başbakanlığı yapmış. O'nu da uzun uzun anlatıp müzikten iyice uzaklaşmayayım, şuradan okuyabilirsiniz.


Böyle ilginç bir ailesi olan Sina Koloğlu da bir dönem gazetecilik yapmış. Nejat Yavaşoğulları ile lisede tanışmışlar. Sonra 80lerde tekrar buluşup grubu kurmuşlar. Bu bilgileri 120 ile Mekteb-i Sultani programının Sina Koloğlu ile yaptığı röportajdan edindim. Şuradan izleyebilirsiniz, hatta izleyin, gerçek bir lisede okumanın artık efsane sayılan güzelliğini görüp, siz de hiç çekinmeden iç geçirin.

Sina Koloğlu'nun solo kayıtlarını pek bulamadım. Keşke O da Akın Eldes gibi bol bol solo albüm çıkartsa da dinlesek. Hiç olmazsa üç beş youtube kaydı. Belki de var gizli bi yerlerde, ben bulamadım. Bulduklarım geliyor: 

Her Şeyin Yüreği Vardır
- Bir TV programında piyano ile Sözlerimi Geri Alamam solosu
- Siyah beyaz bir kayıtta Sina Koloğlu'nun sesini de duyuyoruz, Her Şeyin Yüreği Vardır 
- Belgeseller için yaptığı müzikleri toplamışlar şurada
- "Dostluğun Son Kalesi İnönü'ye Veda" belgeselinin müziklerini de Burçin Gülbahar'la birlikte hazırlamışlar. 
- Yine Burçin Gülbahar'la birlikte kurdukları Döküman Müzik'in souncloud paylaşımları da burada efenim, iyi dinlemeler.


-------
Akın Eldes, Deniz Demiröz ve Gencay Kaymaz bi sonraki yazıda..
Klipler ve ekstralar da sonraki yazılarda...

Daha yazacak çok şey var. Hiç girmeyecektim bu Bulutsuzluk Özlemi'ne..











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder